Yıllardır Su Akmayan Köylere Artezyen De Yasak

Yıllardır Su Akmayan Köylere Artezyen De Yasak

Fatih Tekcan - Elazığ'ın Uluova bölgesindeki bazı köylerde, 15 yıldır su akmayan ve atıl durumda bulunan sulama kanallarının altındaki arazilerde artezyen kuyusu açılması yasaklanınca vatandaşlar zor durumda kaldı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, 1988 yılında Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdürlüğünce Eyüpbağları Sulama Kanalı Projesi'nin hayata geçirilmesiyle merkeze bağlı Uluova bölgesindeki 36 köyde tarım yoğun bir şekilde yapılmaya başlandı. Özellikle üzüm, elma, şeftali, armut, kiraz, ayva ve vişnenin de arasında bulunduğu onlarca çeşit meyve ve sebze üretimi yapmaya başlayan vatandaşlar, birkaç yılda binlerce dönüm meyve bahçesine sahip oldu. Ancak faaliyete geçtikten 5 yıl sonra Eyüpbağları Sulama Projesi'nin sonlarında yer alan Kıraç, ardından sırasıyla Hoş, Sedeftepe köyleri ile Yurtbaşı beldesinde su sıkıntısı baş gösterdi. O dönem yapılan tüm girişimlerine rağmen köylerindeki su sorununa çözüm bulamayan ve yıllardır köylerindeki kanaldan su akmayan vatandaşlar, daha sonra artezyen kuyusu açarak sebze ve meyve üretimine devam etti. Ancak 2005 yılından itibaren DSİ 9. Bölge Müdürlüğü, sulama kanallarının alt kısımlarındaki arazilerde artezyen kuyusu ruhsatı vermeyince vatandaşlar ya binlerce liralık cezayı göze alarak kaçak artezyen kuyusu açtı ya da üretimden vazgeçti. Kıraç köyü muhtarı Nazir Yılmaz AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1988 yılında Eyüpbağları Sulama Projesi'nin hayata geçmesiyle köylerinde tarımın yaygınlaştığını ve tonlarca sebze ve meyve üretilmeye başlandığını anımsattı. Ancak 1993 yılında su sıkıntısının yaşanmaya başladığını dile getiren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: ''O dönem birçoğumuzun sebze ve meyve bahçeleri kurudu. Milyonlarca lira zarar ettik. Su sorununun çözülmesi için çok çaba sarf ettik. O dönem kimse sesimizi duymadı. Gitmediğimiz kapı kalmadı. Daha sonra o zaman maliyeti çok yüksek olmasına rağmen artezyen kuyuları açmaya başladık. Bu şekilde gün geçtikçe köyümüz güzelleşti. Ürettiğimiz tonlarca sebze ve meyve ile ülke ekonomisine katkımız arttı. Bugün Hoş, Kıraç, Sedeftepe köyleri ile Yurtbaşı beldesinde binlerce ton meyve üretilmektedir. Geçmişte çorak, kıraç olarak bilinen topraklarda çalışarak bugün Doğu'nun sebze ve meyve ihtiyacını karşılayabilecek duruma geldik. Ancak birkaç yıl önce DSİ yıllardır su akmayan kanalların altında kalan arazi için artezyen açma ruhsatı vermemeye başladı. Defalarca yetkililerce görüştük ama sonuç elde edemedik. Vatandaşlarımız da çaresiz kaçak artezyen kuyusu vurmaya başladı.'' -DÜNYANIN EN LEZZETLİ ÜZÜMÜ KÖHNÜ DE BURADA YETİŞİYOR- ''1988'de kurulan sulama kanalından bu kadar yıl su gelmiyorsa bundan sonra hiç gelmez'' görüşünü savunan Yılmaz, şöyle konuştu: ''15 yıldır su akmayan atıl durumda, kırık ve yıkık olan kanalların altlarında artezyen açılmasına müsaade edilmemesi bizi zor durumda bırakıyor. Artezyene müsaade etmiyorlar o zaman sulama kanalından su versinler. Bu da 15 yıldır mümkün olmadı. Bunu kendileri de söylüyor. Çünkü 36 köyden geçen suyun bize gelmesi imkansız. Gelse zaten geçen 15 yıl içinde gelirdi. Bu yasağın mantığını da anlayamadık.'' Türkiye'nin en kaliteli üzümlerinin Kıraç ve Hoş köylerinde yetiştiğini ifade eden Yılmaz, yetiştirdikleri ''Çüngüş'' üzümün her bir salkımının yaklaşık 5 kiloya kadar ulaştığına dikkati çekti. Nazir Yılmaz, ''Üzümümüzün tadı ve dış görümünü benzersiz. Sadece üzümün yaklaşık 15 çeşidini yetiştiriyoruz. Artık bu bölge Doğu'nun üzüm merkezi diye anılmaya başladı. Biz daha çok çalışarak ülkeye daha fazla katkı vermek istiyoruz. Bunun için de artezyen açmamıza müsaade edilmeli'' dedi. Yetiştirdikleri ''Köhnü'' üzümünün ününün Türkiye sınırlarını aştığını vurgulayan Yılmaz, ''Dünyanın en lezzetli üzümü köhnü burada yetişiyor. Her yıl Türkiye'nin değişik yerlerinden gelen meyve toptancıları tonlarca köhnü üzümünü İstanbul, Ankara ve civar illere götürüyor'' diye konuştu. Nazir Yılmaz, sorunun çözümü için DSİ 9. Bölge Müdürlüğü'nün de arasında bulunduğu birçok kuruma başvurduklarını, ancak soruna çözüm buladıklarını belirterek, ''15 yıldır bize kanaldan su vermeyenler, şimdi de artezyen açmamızı engelliyor'' diye konuştu. -''BİN YILLIK BAĞCILIK GEÇMİŞİMİZ BİTER''- Hoş köyü muhtarı Miktad Sarıkamış ise DSİ tarafından uygulanan söz konusu yasağın köylerde yaşayanları zor durumda bıraktığını belirterek, ''Hem su vermiyorlar, hem de artezyen ruhsatı. Ruhsat vermiyorlarsa kanaldan su versinler ama imkansız'' dedi. Bugüne kadar birçok kişinin ruhsat alamadığı için kaçak artezyen vurduğunu ya da kurmak istediği meyve bahçesi projesinden vazgeçtiğini dile getiren Sarıkamış, şöyle konuştu: ''Biz burada canımızı dişimize takıp var gücümüzle ülkemiz için ailemiz için üretim yaparken, bu yasak bizi rencide ediyor. Üretimimiz engelleniyor. Köyümüzde üzüm yetiştiriciliği Türklerin Anadolu'ya ilk geldiği döneme dayanıyor. Bu yasağı uygulayanlar bize sulama kanalından su da veremeyeceğinden bin yıllık bağcılık geçmişimiz biter. Hem kanaldan su verilmiyor, hem de artezyen açmamız engelleniyor. Burada Türkiye'nin en modern meyve bahçeleri bulunuyor. Büyüklerimiz gelsin görsün. Herkesi buraya davet ediyoruz. Sorunumuz lütfen biran önce çözülsün.'' -30 MİLYON LİRALIK ELEKTRİK BORCU- Yurtbaşı Belediye Başkanı Mustafa Ergin de 1988'de Eyüpbağları Sulama Projesi kapsamında Eyüpbağları mevkisinden Kıraç köyüne kadar sulama kanalı döşendiğini söyledi. Kanalın hizmete girmesinden birkaç yıl sonra Kıraç ve Hoş köylerinde su sıkıntılarının yaşandığını dile getiren Ergin, bir süre önce de Eyüpbağları Sulama kanallarının işletmesinin vatandaşlarca kurulan bir birliğe verildiğini hatırlattı. Ancak burada sergilenen kötü yönetim sonucunda birliğin 30 milyon lira elektrik borcunun biriktiğini vurgulayan Ergin, şöyle devam etti: ''Bugün birlik kayyuma devredilmiştir. Zaten bu borcun ödenmesi de mümkün değildir. Biz zaten sulama kanalından çok pahalı olduğu için su almak istemiyoruz. Bize kanalların altlarında artezyen kuyusu açma izinleri verilsin. Kanaldan zaten su gelip de bize yetişmiyor. Vatandaşımız üretim yapmak istiyor ancak sulama kanallarının alt kısmında kalan arazide artezyen kuyusu açma izni verilmiyor. Bu köylerden Doğu'nun sebze ve meyve ihtiyaçları karşılanıyor. İnsanlar şartları zorlayarak emek verip alın teri döküp meyve bahçeleri kurdular. Onların emekleri zayi edilmesin. Ayrıca bu köylerdeki insanların çalışkanlığı Türkiye'ye örnek olacak cinstendir. Bugün buradaki köylerden Doğu'nun sebze-meyve ihtiyacı karşılanmaktadır. Kanallarda su alamadıkları için kaçak artezyen kuyusu açarak sebze ve meyve yetiştiren köylülerimiz ülke ekonomisine milyonlarca lira katkıda bulunmaktadır.'' DSİ 9. Bölge Müdürlüğü yetkilileri ise sulama kanalı altında bulunan arazilerde her kişinin kendi başına artezyen açılmasına yasalar gereği müsaade edilmediğini, ancak köy tüzel kişiliği olarak her köyün kendi adına artezyen açması durumunda ise konunun inceleneceğini belirtti. (FTH-FNS-İSA-YLZ)10.07.2011 12:27:56
<< Önceki Haber Yıllardır Su Akmayan Köylere Artezyen De Yasak Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER