Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay:

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay: -Olağanüstü büyüme yaşadığımız 2011 yılını yakalamış, hatta bir miktar da olsa geçmiş durumdayız. Bu da Türkiyenin istikrarlı bir turizm ülkesi, dünyada bilinen ve vazgeçilmeyen bir turizm


KARABÜK (A.A) - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Olağanüstü büyüme yaşadığımız 2011 yılını yakalamış, hatta bir miktar da olsa geçmiş durumdayız. Bu da Türkiyenin istikrarlı bir turizm ülkesi, dünyada bilinen ve vazgeçilmeyen bir turizm ülkesi olduğunu gösteriyor dedi.
     Günay, açılış ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Karabükte, Vali İzzettin Küçükü makamında ziyaret ederek, ildeki kültür ve turizm yatırımları hakkında bilgi aldı.
     Günay, burada yaptığı konuşmada, Karabükte bir kaç yıldan beri üzerinde durdukları kültür merkezinin inşaatına ağustos ayında başlandığını hatırlatarak, önümüzdeki yıl bu tarihlerde açılışının yapılacağını söyledi.
     Safranbolunun Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan zenginliklerimizden bir tanesi olduğunu hatırlatan Günay, buradaki otellerdeki kapasitenin biraz daha artırılması gerektiğini belirtti.
     Türkiye turizminin dünyanın artık marka değeri yüksek olan sayılı turizm alanlarından birisi olduğunu ifade eden Günay, şöyle konuştu:
     Şu an itibariyle gelen turist ve gelir itibariyle dünyada ilk 10 içerisindeyiz. 9. sırada gelirlerimiz, 6. sırada da gelen turist sayımız gözüküyor. Sadece Antalyaya Yunanistan ile denk, aşan ziyaretçi geliyor, 10 milyonun üzerinde ziyaretçi geliyor. İstanbul bu yıl yüzde 15 dolaylarında arttı. İstanbul, 10 milyonlara doğru gidiyorken, bence 20-25 milyonu inşallah 2023e doğru görmemiz gerekiyor. Bize, istikrarlı biçimde 30 milyondan fazla ziyaretçi gelmeye başladı. Geçen yıl bir avantajımız vardı. Güney Afrika rezervasyonları büyük ölçüde iptal edilince, rota Türkiyeye dönmüştü. Geçen yıl olağanüstü bir artış yakalamıştık. Bu yıl bizim coğrafyamızda sıkıntı var. Suriyeden kaynaklanan, İsraille gerginliklerimizden kaynaklanan, bunun Suriye, İran ve Irak pazarına yansımasından kaynaklanan sorunlarımız var. Buna rağmen, olağanüstü büyüme yaşadığımız 2011 yılını yakalamış, hatta bir miktar da olsa geçmiş durumdayız. Bu da Türkiyenin istikrarlı bir turizm ülkesi, dünyada bilinen ve vazgeçilmeyen bir turizm ülkesi olduğunu gösteriyor.
     Şimdi İstanbul ve Antalyanın yakaladığı bu ivmeyi, Anadolu içlerine çekmek istiyoruz diyen Günay, şunları kaydetti:
     Anadoluya iç Egeden başlayarak, Batı Karadeniz Bölgesi, sonra Doğu Karadeniz Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi... Güneydoğu Anadolu zaten nasibini alıyor. Bizim coğrafyamızda turizmin bu istihdam ve gelişme imkanını, bereketini taşımaya çalışalım. Bu çerçevede de Türkiyenin doğal güzelliklerine, tarihsel özelliklerine ve sivil mimarlık örneklerine sahip çıkmaya çalışıyoruz.
    
     -Dünya Kültür Mirası Listesi-
    
     Safranbolunun 1994 yılında Dünya Kültür Mirası listesine girmiş bulunan kültürel merkezlerden bir tanesi olduğunu aktaran Günay, bu listeye girmenin çok önemli olduğunu söyledi.
     Günay, Dünya Kültür Mirası listesini ziyaret eden bir turist kitlesi olduğunu ifade ederek, Sadece önlerine katalogları koyuyorlar, hangi ülkede Dünya Kültür Mirası varsa, hepsini teker teker gezmeye çalışıyorlar. 200 Dünya Kültür Mirasını, 400ünü gezdim diyen turistlere rastladım. Bunlar kültürlü ve oldukça yüksek gelir grubundan insanlar. Bunlar Safranboluyu biliyorlar diye konuştu.
     Türkiyenin 2000li yıllarda donmuş olan Dünya Kültür Mirası sayısını artırmaya çalıştıklarını vurgulayan Günay, 9 olan sayıyı 11e çıkardıklarını belirtti.
     Günay, listeye önümüzdeki yıl Alanyayı sokmaya çalışacaklarını vurgulayarak, Böylece Türkiyenin daha fazla kültür grupları ve daha yüksek gelir grupları tarafından ziyaret edilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Bütün bu zenginliklerimizin Türkiye turizminin sunumu içerisine katmaya çalışıyoruz. Türkiyeyi sadece deniz kıyısında turizm yapılan bir ülke olmaktan çıkarıp, kış sporları, sivil mimarlık, gastronomisini, geleneksel el sanatlarını, dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz dedi.
    
     -Türkiyeden kaçırılan eserler-
    
     Günay, bir gazetecinin bir gazetedeki köşe yazısında, Berlin Devlet Müzesi Müdürünün Der Spiegel dergisinde yayınlanan bir röportajına atıfla Türkiyenin Kültür varlıklarını koruyamadığının iddia edildiğini hatırlatması üzerine şunları belirtti:
     Dünya müzelerinde bulunan ve yasal belge olmadan çıkan eserleri istememizden çok şikayetçiler. Çünkü geçmiş yıllarda, Osmanlının son dönemlerinde, biraz Orta Doğu coğrafyasının savaşlarla tahrip olduğu bir dönemde, Türkiyeden, Yunanistandan, Mısırdan, Iraktan, Suriyeden ne varsa alıp götürmüşler. Şu anda dünyanın büyük müzeleri hep o talan edilmiş eşyalardan oluşuyor. Geçmiş yıllarda bir anlaşma, belgeye dayanan eserleri biz şu anda isteyemiyoruz. Ama bir belgeye dayanmamış olan bütün eserlerimizi dünya müzelerinden şimdi bir envanter çalışması yapmaya gayret ediyoruz ve geri istiyoruz.
     Ertuğrul Günay, şöyle devam etti:
     Bu çerçevede, Almanlardan 90 yıl önce alıp götürdükleri ve bir türlü vermedikleri Hattuşaş sfenksini aldık ve Çorum Hattuşaya götürdük. Geçen gün 1,5x1,5 metre uzunluğundaki Orpheus Mozaiğini Amerikanın Dallas Müzesinden aldık getirdik. Ondan önce Amerikanın Pensilvanyadan Troya Hazinelerini aldık getirdik. İngiltereden üzerinden Kuran-ı Kerimden bir surenin bulunduğu 450 yıllık İznik Çinilerini aldık getirdik. Başka taleplerimizde var. Onlar bizim kazılarına izin vermediğimizi, kazı yapamadıklarını söylüyorlar. Bunlar külliyen doğru değil. Şu anda 10a yakın kazısı var Almanların. Kazı ile eski eser isteme işini biz birbirine karıştırmıyoruz. Kazılarda Türk ve yabancı kazısı diye ayırmadan ayrıca inceliyoruz. Çalışanlara devamlılık veriyoruz, çalışmayanlara teşekkür belgesi veriyoruz ve çalışacak insanlara teslim ediyoruz. Çünkü, Türkiye artık dünya müzeleri ile kıyaslanabilecek yeni müzeler yapmaya başladı.
    
     -Bu, Avrupa müzelerini rahatsız ediyor -
    
     Artık Türkiyenin tarihi değerleri olan eserlerini sergileyebileceği mekanları olduğunu dile getiren Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
     Avrupa müzelerinin standartlarının üzerinde müzeler yapıyoruz. Ama bu Avrupa müzelerini rahatsız ediyor. Çünkü, Yunanistan, Türkiye, İran, Irak, Suriye ve Mısır eserlerini istemeye başlarsa ve yasa dışı yollardan çıkan eserler geri gelirse, onların müzelerinin koridorlarında sadece hediyelik eşya satılabilir. Bu sıkıntıyı yaşıyorlar. Onun farkındayım. Diplomatik yoldan, herhangi bir nezaketsizlik göstermeden hakkımızı arıyoruz.
    
     -400 eser nerede, 4 bin eser nerede--
    
     AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de Günayın Karabükü ziyaretinden büyük memnuniyet duyduğunu vurgulayarak, 2002 yılına kadar yurt dışına çıkarılan eserlerden ancak 400 tanesi geri iade edilebilmesi sağlanmıştır. Artık AK Parti iktidarı döneminde, özellikle Bakanımız Ertuğrul Günayın döneminde 4 bine yakın eser yurt dışından Türkiyeye getirilmiştir. 400 eser nerede, 4 bin eser nerede- Kendisinin bu konudaki takdir ve gayretleri her şeyin üzerindedir şeklinde konuştu.
     Ziyarette Vali Küçük Bakan Günaya, yağlı boya Safranbolu tablosu, Günayda Küçüke Mehmet Akif Ersoy isimli kitabı hediye etti.
    
     Muhabir: Sinan Özmüş
     Yayıncı: A. Fatih Tekcan
<< Önceki Haber Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay: Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER