Davutoğlu: Türkiye'nin bir maceraya girmesine izin vermeyiz


Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'yi Suriye konusunda 'bir maceraya sürüklemeyeceklerini' söyledi.

Meclis'te AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Davutoğlu, "Biz Türkiye'nin ne oldubittilerle karşı karşıyı bırakılmasına izin veririz ne de Türkiye'yi bir maceraya sürükleriz. Kim oldubitti yapmaya kalkarsa, geçmişte olduğu gibi tam bir hazırlık içinde cevabını veririz ama Türkiye'nin de bir maceraya girmesine izin vermeyiz." dedi. Davutoğlu ayrıca "En kötü olabilecek senaryoya da hazırız, bunun olmaması ve gerçekleşmemesi için, daha önceki aşamalarda alınması gereken tedbirlere de hazırız." diye konuştu.

'KAYITSIZ KALMAYIZ'

Partisinin milletvekillerine seslenen Davutoğlu, konuşmasında Suriye sınırında yaşananlara da değindi. Türkiye'nin sınır güvenliği bağlamında kendi sınırlarını koruyacak kudrete ve askeri kapasiteye sahip bir ülke olduğunun altını çizen Davutoğlu, "Hiç kimsenin bundan tereddüdü olmamalıdır. Sınır ötemizde ortaya çıkacak ve Türkiye'nin içini etkileyebilecek, bölgesel dengeleri ortadan kaldırabilecek gelişmeler karşısında da kayıtsız kalmayız. Bir yıl, bir ay, bir gün, bir hafta, bir dakika, bir saniye dahi bu görevi yürütmek için imkan varsa, o görev için alınması gereken kararları alırız." şeklinde konuştu.

'IŞİD'İ TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN EDEN İLK ÜLKE TÜRKİYE'DİR'

Komşu ülke Suriye'de son zamanlarda yaşananları yakından takip ettiklerini dile getiren Davutoğlu, IŞİD'i ilk olarak Türkiye'nin terör örgütü ilan ettiğini savunarak, şöyle konuştu: "DEAŞ terör örgütüne de Suriye rejiminin kanlı baskılarına da her zaman ilkesel olarak karşı çıktık. DEAŞ terör örgütünü ilk terörist ilan eden ülke Türkiye'dir. Daha Musul işgal edilmemişti ve bizim sınırlarımıza dayanmamıştı. Biz 10 Ekim 2013'te aldığımız Bakanlar Kurulu kararıyla DEAŞ'ı terör örgütü ilan ettik."

'TERÖR ÖRGÜTÜ İLE İŞBİRLİĞİ SUÇLAMASI YAPANLAR DÖNÜP KANDİL'E SESLENSİNLER'

Davutoğlu, IŞİD ile Türkiye'nin isminin yan yana getirilmesinin mümkün olmayacağını savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi Türkiye'ye karşı, özellikle de AK Parti'ye karşı uluslararası bir algı oluşturmak isteyenler, bizim, bu örgütle adımızı yan yana zikretmeye kalkıyorlar. İçeride bazı işbirlikçiler de buna çanak tutuyor. Bizim adımızı hiçbir terör örgütüyle kimse yan yana yazamaz, yazamadı, yazamayacak. Ama bu iddialarda bulunanların terör örgütleri ile adları yan yana yazılmıştır. Biz DEAŞ'e karşıyız, DEAŞ gibi El Kaide'ye de karşıyız, her türlü terör örgütüne karşıyız. Ama terör örgütü ile işbirliği suçlamasında bulunanlar, bir kez de dönüp Kandil'e seslensinler ve 'teröre karşıyız' diyebilsinler. Biz her konuda ilkeli tavır gösterdik, gösterilmesini de bekleriz. Bu, Türkiye'ye dönük bir saldırıdır. Türkiye'nin herhangi bir terör örgütü ile işbirliği yaptığı iddiasını delilsiz bir şekilde gündeme getirenler, Türkiye'ye dönük uluslararası bir saldırının parçası olmuşlardır."

Davutoğlu, Suriye halkına bakışları konusunda da şunları ifade etti: "Suriye içinde etnik bir grup zulme uğradığında, Türkiye'de o etnik grupla kendilerini yakın hissedenler hemen o gruba yardım çağrısında bulunuyor. Bu grupların bazen Kürtler, bazen Türkmenler bazen de Araplar oldu. Herkes kendi kabilesine, etnik grubuna dönüp de onların güvenliğini düşünmeye başlarsa, işte o zaman parçalanma başlar. Biz Suriye'ye dönüp baktığımızda, ne Kürt, ne Arap, ne Türkmen, ne Sünni ne Alevi görürüz. Sadece ve sadece komşu Suriye halkı görürüz. Komşu Suriye halkından yardım isteyen herkese de elimizden gelen yardımı yaparız."

'TÜRKİYE'Yİ MACERAYA SÜRÜKLEMEYİZ'

Başbakan Davutoğlu, Suriye sınırında Türk askerinin müdahalesi olacağı iddialarını da şu sözlerle yalanladı: "Birileri siyasi ya da demografik yapıyı değiştirmeye kalkarsa, şu veya bu yönde bir etnik gruba karşı başka bir etnik grup bunun karşısında açık bir tutum sergilerse, son dönemde özellikle aldığımız tedbirler bağlamında yapılan spekülasyonlar söz konusu, hiç kimse ve aziz milletimiz kaygı içinde olmasın. Biz Türkiye'nin ne oldubittilerle karşı karşıyı bırakılmasına izin veririz ne de Türkiye'yi bir maceraya sürükleriz. Kim oldubitti yapmaya kalkarsa, geçmişte olduğu gibi tam bir hazırlık içinde cevabını veririz ama Türkiye'nin de bir maceraya girmesine izin vermeyiz."

'EN KÖTÜ SENARYOYA HAZIRIZ'

Suriye konusunun dün gerçekleştirilen Milli Güvenlik Toplantısı'nda da ele alındığını kaydeden Davutoğlu, şunları aktardı: "Her türlü senaryoya hazırız, bundan kimsenin şüphesi olmasın. En kötü olabilecek senaryoya da hazırız, bunun olmaması ve gerçekleşmemesi için, daha önceki aşamalarda alınması gereken tedbirlere de hazırız. Türkiye bütün kurumlarıyla işleyen bir güvenlik yapılanmasına sahiptir. Türkiye bütün demokratik kurumlarıyla işleyen güçlü bir demokrasiye sahiptir."

EN ÇOK MÜLTECİ TÜRKİYE'DE

Davutğolu, Suriyeli mülteciler konusunda da şu ifadeleri kullandı: "İnsani anlayışı bugün dünyanın her yerinde temsil eden Türkiye Cumhuriyeti devleti gururla ifade ediyorum, keşke hiç olmasaydı, keşke hiçbir mülteci bizim kapımıza gelmeseydi, keşke kimse evinden, yurdundan ayrılmasaydı. BM Mülteciler Yüksek Komiseri geçen hafta buraya geldiğinde 'Dünya Mülteciler Günü'nü Türkiye'de anmaya karar verdik. Çünkü dünyada en çok mazlum, en çok mülteci, en çok yetim barındıran ülke Türkiye'dir' dedi. İşte biz bu insani çizgimizi sürdüreceğiz."

'ÖZAL'IN ÖZÜR DİLEMESİ GİBİ BİR DURUMA İZİN VERMEYECEĞİZ'

Türkiye'nin etrafında bir ateş çemberi olduğunu söyleyen Davutoğlu, "O ateş çemberinin içinde ülkemizi bir gül bahçesi gibi tutmaya kararlıyız ve bu gül bahçesinin kokularından istifade etmek isteyen, bu çınar ağacının altında barış içinde gölgelenmek isteyen kardeşlerimiz söz konusu olduğunda onların etnik, mezhebi, dini kimliğine bakmaksızın 'gelin Anadolu barış diyarıdır, Anadolu kutsal bir çınar ağacının gölgeliğinde insanların huzur bildiği bir diyardır' diyerek onlara sahip çıkacağız. Bu insani sınavı geçtik. Asırlarca bu sınav bir destan gibi anlatılacak. Suriye'deki her evde, Ortadoğu'daki her sokakta Türkiye'nin bu kritik 4 yıl içinde gösterdiği insanlık destanı anılacak. Biz şunu bir kez daha milletimize söylüyoruz; bu makamlarda bulunurken aynen Sayın Özal'ın Cezayir'e gidip özür dilemesi gibi bir gün bizden sonra gelecek bir başbakanın herhangi bir ülkeden, herhangi bir halktan insanlıktan özür dilemesini gerektiren hiçbir davranışa izin vermeyeceğiz." dedi.

'YUNANİSTAN'A YARDIMA HAZIRIZ'

Davutoğlu, ekonomik kriz yaşayan bir diğer komşu ülke Yunanistan'a da değindi. Davutoğlu, "Yunanistan'ın ekonomik krizi aşabilmesi için elimizden ne gelirse, komşu bir ülke olarak, turizm, ticaret, enerji alanlarında ne yapmak gerekiyorsa yapmaya hazırız." diye konuştu.

2011'de Yunanistan ile Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin kurulduğunu kaydeden Davutoğlu, "O dönem muhatabım olan Başbakan Kostas Simitis'in yanı sıra şimdiki Başbakan Aleksis Çipras ile de görüştüm. Kendilerine, 'Biz Yunanistan'ı güçlü olmasını, siyasi olarak istikrarlı olmasını, Ege'nin barış gölü olmasını, Kıbrıs'ın çözülmesini isteriz. Onun için Türkiye, Yunanistan'ın getirebileceği her türlü işbirliği ve ekonomik işbirliği arayışına olumlu yaklaşacaktır. En kısa sürede yüksek düzeyli işbirliği konseyini yapalım' dedim. Ancak bu Yunanistan'ın kendi iç şartları nedeniyle mümkün olmadı." dedi.

'YUNANİSTAN'LA TEMASA GEÇECEĞİZ'

Davutoğlu, Yunanistan ile ilgili sözlerini şöyle tamamladı: "TBMM'den bir kez daha ifade ediyorum; Yunanistan'ın ekonomik krizi aşabilmesi için elimizden ne gelirse, komşu bir ülke olarak, turizm, ticaret, enerji alanlarında ne yapmak gerekiyorsa yapmaya hazırız. Biz komşularımıza sadece ve sadece iyi komşuluk ilişkileri ve karşılıklı saygı içinde bakarız. Önümüzdeki dönemde Yunanistan'ın ekonomik sorunları karşısında birlikte atabileceğimiz adımları karşılıklı olarak oturup konuşmak üzere, inşallah ilk fırsatta, hükümet kurma çalışmaları sonrasında da daha önce planladığımız Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'ni yapmak üzere Yunanistan'la temasa geçeceğiz." CİHAN
<< Önceki Haber Davutoğlu: Türkiye'nin bir maceraya girmesine izin vermeyiz Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER