İkinci şok eylem planı ortaya çıktı

Jandarmanın hazırladığı yeni bir eylem planı ortaya çıktı. İşte filmlere taş çıkartan tam sekiz senaryo...

İkinci şok eylem planı ortaya çıktı

Emeklİ bir orgeneralin Taraf’a ulaştırdığı 2003 tarihli “İrtica Tehdidine Karşı Alınacak Tedbirler” raporu, Nisan 2009 tarihli “İrticayla Mücadele Eylem Planı”na benziyor. Eruygur’un komutanlığı döneminde Jandarma’da hazırlanan planda gizli kamerayla üfürükçü operasyonları, peruklu memurların takip edilmesi, kreşlerin basılması da var. İleride Genelkurmay Başkanı olabilecekken emekliye ayrılan ve AKP ile Gülen karşıtı eylem planını hazırlayan ekip için Orgeneral İlker Başbuğ’u iki defa uyardığını söyleyen komutanın Taraf’a ulaştırdığı “İrticai Tehtidine Karşı Alınacaklar Tedbirler” raporu birbirinden ilginç sekiz senaryoyu kapsıyor. Rapor, 2003 yılında Jandarma Genel Komutanlığı tarafından hazırlandı ve Genelkurmay Başkanlığı’na da sunuldu. “Yansı” kod adı verilen senaryoların hayata geçirilmesi için baskın yapılacak yerlerde güvenlik kuvvetlerince çekilmiş olay yeri, ses ve görüntü kayıtlarının yanı sıra bilgisayar CD’leri, disketler ve evlerin krokisinin de yer aldığı 32 ayrı belge ve delilin dosyalarda bulundurulması isteniyor. Baskın yapılacak yerler arasında çocuk kreşleri de sayılıyor. Baskınlarda din aleyhtarlığı gibi algılanmasına neden olabilecek yaklaşımlardan kaçınılması da emrediliyor. Hassasiyetimiz kayboluyor Durum tespitinin yapıldığı raporda, “irticai unsurların mevcut anayasal düzeni yıkmak ve yerine şeri hükümlerine dayalı bir İslam devleti kurma amaçlarından vazgeçmediği” ileri sürülüyor. İrticai olaylar nedeniyle öngörülen cezaların azlığından rahatsızlık duyulduğu belirtilen raporda, bunun TSK personelini olumsuz etkilediği ve irticai faaliyetlerin takibinde hassasiyetin kaybedilmesine neden olduğu savunuluyor. Yetersiz yapılan tahkikatın şüpheli ve sanıkların beraatını kolaylaştırdığı anlatılan raporda bunun önlenmesi için şunlar öneriliyor: “Operasyon ve tahkikatın her safhasında bütün delillere ulaşılması ve bunların fotoğraf ve video kaydı ile delillendirilmesi hayati önem taşımaktadır.” Kreşleri de takip edin Raporda, “irticai unsurlara” sürekli kontrol altında olduklarının hissettirilmesi isteniyor ve şöyle deniyor: “Cumhuriyet ilke niteliklerine aykırı tutum ve faaliyetleri tespit edilen öğrenci yurtları, özel okullar, dernekler, vakıflar, kurslar, kreş ve gündüz bakım evleri dersaneler mutlaka takip edilmelidir...” Kadın memurların kılık-kıyafet yönetmeliği gereği türban kullanmadıkları ama saçlarını kapatmak için peruk taktıkları belirtilen raporda, “Bu nedenle daha önce Jandarma Genel Komutanlığı’nca yayımlanmış olan istihbarat dökümanları sadece istihbarat personeli tarafından değil, suç ve suçlulukla mücadelede görev yapan personel tarafından da çok iyi incelenecektir” deniyor. Bu açıklamaların ardından irtacaya karşı sekiz senaryo sıralanıyor ve bunların hayata geçmesi için yapılması gerekenler anlatılıyor. İşte o senaryoların bazılarından özetler: Kurban derilerini kim topluyor Durum: ...............İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı .............Karakolu sorumluluk sahasında bulunan ................köyünde Kurban Bayramı’nda, beş-altı kişilik bir grubun, evleri dolaşarak izinsiz ve makbuzsuz olarak kurban derileri, fitre ve zekat topladıkları, bu şahısların kendilerini Türk Hava Kurumu görevlileri olarak tanıttıkları ihbar edilmiştir. Buna göre: - Kurban derileri, fitre ve zekat yardımlarının makbuzla toplanıp toplanmadığı ve toplayanların Türk Hava Kurumu tarafından verilmiş olan görev belgelerinin olup olmadığı tespit edilmelidir. - Usulsüz toplanan deri, fitre ve zekatın cinsi, miktarı ve değeri tespit edilerek tutanakla belgelenmeli ve el konulmalıdır. - Suça iştirak eden şahısların kimlikleri tespit edilmeli, ifadeleri alındıktan sonra suç delilleri, tanıklar ve varsa mağdurlarla birlikte mevcutlu olarak C.Savcılığı’na sevk edilmelidir. Gizli kamera ile üfürükçü operasyonu Durum: ................İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı ................Karakolu sorumluluk sahasasında bulunan A köyünde; üfürükçü ve büyücü olarak tanınan bir şahsın büyü ve muska yazdığı konusunda çeşitli istihbari bilgiler elde edilmiştir. Bu kapsamda; - Bu şahsın çocukları olmayan bayanlara maddi menfaat karşılığı büyü yaptığı veya muska yazdığı, - Bu şahsa müracaat eden kişi sayısının her geçen gün artmakta olduğu öğrenilmiştir. - Olayla ilgili yapılacak soruşturmada; üfürükçü şahsın evi takibe alınarak ziyaretçileri izlenmeli, söz konusu şahsın evine bayanların geliş-gidişleri tespit edilmeli, arama izni ve teknik istihbarat malzemelerinden faydalanmak maksadıyla arama kararı alınmalı, üfürükçü şahsın evinde yapılacak aramada büyü yapmada ve muska yazmada kullanılan malzemeler tespit edilmeli, - Eğer operasyonun eş değerli olarak yapılması mümkün olmazsa, gizli kamara ile çekimi yapacak olan bayan personel, operasyonun icra zamanından birkaç gün öncede görevlendirilebilir. - İfadesi alınan müşterilere sorulacak sorularla, şahsın hangi maksatla, nasıl muska yazdığı, büyü yapmada kullandığı yöntemler teferruatlı olarak yer almalı, şahsın bu işlemler karşılığında temin ettiği menfaatler detaylı olarak anlatılmalıdır. Dini eğitim alan çocuklar Bu senaryo, “İlkokul çağındaki çocukları okula göndermeyip kanun ve nizamlara aykırı dini eğitim aldıranlara” karşı Jandarma tarafından yazılmıştır: Durum: ...........İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı ..............Karakolu sorumluluk sahasında; A ve B köylerine bir grup vatandaşın ilkokul çağındaki kız ve erkek çocuklarını okula göndermedikleri, kanun ve nizamlara aykırı olarak açılmış olan bir dersanede yetkisiz öğretmenler marifetiyle dini eğitim aldırdıkları tespit edilmiştir. Bu nedenle soruşturma sırasında; - Söz konusu dersanede arama ve görüntü kaydının yapılabilmesi için mahkeme kararı çıkartılmalı, - Dersanede dini eğitim alan çocukların yaşları tespit edilmeli, - Dersanenin izinsiz açıldığı ve öğretmenlerin yetkisiz personelden oluştuğu tutanakla belgelenmeli, - Dersanede Kur’an eğitimi verildiğine dair deliller (Kur’an alfabesi, takke, seccade vs) toplanmalı, - Yapılacak operasyonda, çocuklara irtica eğitimi verildiği zaman tespit edilerek suçüstü yapılmasına dikkat edilmelidir. ‘A Şeyhi’nin evini takibe alalım Bu senaryo, “Mürit oluşturan, Şeyh unvanı kullanan, izinsiz yardım toplamyan, izinsiz Kur’an Kursu açmak ve küçük çocuklara irticai eğitim verenleri” kapsıyor. İşte filmlere taş çıkartan senaryo: Durum: ............İl Jandarma Komutanlığına bağlı, ...........İlçe Jandarma Komutanlığı’nın Karakolu sorumluluk sahasında ikamet eden A şahsının önderliğindeki ...............tarikatının irticai faaliyetleri konusunda çeşitli istihbari bilgiler elde edilmiştir. Bu kapsamda: A- Lüks bir villada oturan A’yı değişik illerden gelen kişilerin ziyaret ettiği, ziyarete gelen kişilerin A’ya “Şeyh” olarak hitap ettiği, B- ..............semtinde erkek ziyaretçilerin kullandığı bir evin bulunduğu, buraya tarikat mensuplarınca “erkek dergâhı” denildiği, burada muhtelif zamanlarda erkek ziyaretçilere dini eğitim verildiği, zikir ayinleri yapıldığı ve zengin ziyaretçilerden “sadaka, aidat, salma” adı altında para toplandığı, C. A’nın kendisini ziyarete gelen şahıslara; 1- Laikliğin Allah düşmanı, Kur’an düşmanı, İslam düşmanı bir din ve rejim olduğu, Müslümanların bu rejime karşı cihat etmesinin, 2- Devletin mevcut yönetim şeklinin yıkılarak yerine şeriat rejiminin getirilmesinin, 3- Çocuklarını İlköğretim okulları yerine Kur’an kurslarına göndermelerinin gerektiği şeklinde konuşmalar yapıldığı, D- ................semtinde ise kadın ziyaretçilerin kullandığı bir evin bilindiği, buraya tarikat mensuplarının eşlerinin geldiğinden “kadın dergâhı” denildiği, muhtelif zamanlarda kadın ziyaretçilere dini eğitim verildiği, E- Aynı binanın üst katının çocukların kalması için pansiyon olarak kullanıldığı, F- Aynı tarikata ait ................adresindeki apartmanın üçüncü katında 6-14 yaşları arasındaki çocuklara dini eğitim verildiği ve burada görev yapan öğretmenlerin ruhsatlarının bulunmadığı... - Olaya müdahale edilmeden önce A şahsının evi takibe alınarak gelen ve gidenler video ve fotoğraflar ile belgelenmeli, ziyaretçiler izlenmeli ve kimlik tespitleri bu şahıslara hissettirilmeden yapılmalıdır. - Dergâh olarak kullanılan evlerin tapularının kimlere ait olduğu tespit edilmelidir. Zikir zamanlarını belirlemek için, dergâh evlerine gelenlerin sayılarındaki artışın hangi gün ve saatte olduğu izlenmelidir. - Evlerde yapılacak aramalarda; tarikata ait görüntü ve ses kayıtları, dergi, kitap, belge, CD gibi muhtelif dokümanlar, müritlere ve maddi destek sağlayan şirketlere ait fatura ve makbuz gibi doküman, belge ve bilgilerin elde edilmesine gayret gösterilmelidir. - Müritlerin A şahsına “şeyh” olarak hitap ettiklerini belgelemek için ifade tutanaklarında bu durum belirtilmelidir. Zikir ayinlerinin icrasında kullanılan “def” gibi aletler tutanağa geçirilmelidir. - Çocuklara Kur’an eğitiminin verildiğinin ispatlanmasına yönelik olarak; evde bulunan dini içerikli kitaplar, yaz-boz şeklindeki Kur’an Alfabesi gibi dokümanlar ile tespih, takke, rahle, yazı tahtası, seccade gibi malzeme ve giysilere ait bilgilerin fotoğraflanması ve tanzim edilecek tutanaklara detaylı olarak yazılmalıdır. Köy imamının hayali sözleri Durum: ..............İlçesi Jandarma Komutanlığı’na bağlı sorumluluk sahasında bulunan A köyünde cuma günü bir Jandarma Devriyesi köyde önleyici kolluk görevi icra ederken; köy imamının cami hoparlöründen “Dikkat, dikkat, ey ahali, bu Cuma namazı öncesi okunan sela değildir. Kur’an kursları kapatılıyor, Müslüman aleminin başı sağ olsun, dinimiz elden gidiyor, siz ne biçim Müslümanlarsınız, bu cenazeyi kim kaldıracak” şeklinde üst üste birkaç kez anons yaptığı tespit edilmiştir. - Devriye Komutanı tarafından hemen olay yerinde yapılan ilk araştırmada, köy imamının sekiz yıllık kesintisiz eğitim uygulamasını tasvip etmediği, bunun Kur’an kurslarının kapatılmasına yönelik bir politika olduğu, köy halkına çocuklarını Kur’an kurslarına göndermedikleri takdirde Müslüman olamayacakları, medeni kanunun bir gavur kanunu olduğu şeklinde daha önce de topluluk önünde görüşlerini bildirdiği tespit edilmiştir. Onun döneminde yazıldı “İrticai Tehdidine Karşı Alınacaklar Tedbirler” raporunun yazıldığı 2003 yılında Jandarma Genel Komutanı Ergenekon sanığı Şener Eruygur’du. Eruygur, Ergenekon ikinci iddianamesi kapsamında 22 temmuzda başlayacak davada, hükümete karşı darbeye teşebbüs suçundan hâkim karşısına çıkacak. Eruygur, sağlık sorunları nedeniyle bir süre önce tahliye edilmişti. TARAF
<< Önceki Haber İkinci şok eylem planı ortaya çıktı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER