Yurtbank Davası ikinci kez Yargıtay'da

Yurtbank'ın eski sahibi Ali Avni Balkaner'in de aralarında bulunduğu 24 sanığın yargılandığı dava, ikinci kez Yargıtay'a geldi.


Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nce Genel Kurul Salonunda yapılan temyiz duruşmasına, Ali Avni Balkaner'in de aralarında bulunduğu bazı sanıkların avukatları ile bazı sanıklar katıldı. Yurtbank'ta of-shore hesabı olan müdahillerin avukatının duruşmada konuşma istemi, ilgili yasa hükmü henüz yürürlüğe girmediği için kabul edilmedi. Sanıklardan Yurtbank'tan konut kredisi alarak Çamlıca Konakları'nda ev alanların avukatları, müvekkillerinin, inşaat malzemesi şirketleri bulunduğunu ve Çamlıca Konakları'na malzeme temin ettiklerini, bu nedenle ev satın aldıklarını anlattılar. Sanık avukatları, müvekkillerinin gelir düzeylerinin ev almaya uygun olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının haksız ve mesnetsiz olduğunu iddia ettiler. Sanık avukatları, kararın temyiz edilmesini istediler. Dönemin Hazine Müsteşarlığı temsilcisi sanık Metin Aytaç'ın avukatı Mehmet Yakupoğlu da, Aytaç'ın, Hazine'den emekli olduktan sonra Yurtbank'ta görev aldığını, bankayla bir ilgisinin olmadığını savundu. Yakupoğlu, müvekkilinin yapılan denetleme, eylem ve işlemleri Hazine Müsteşarlığı'na bildirdiğini anlattı. Aytaç'ın, kredi tahsiline ilişkin işlemlerde ''nitelikli dolandırıcılıkla'' suçlandığını belirten Yakupoğlu, müvekkilinin kredi tahsiline ilişkin karar yetkisi olmadığını ifade etti. Yerel mahkemede savunma haklarının kısıtlandığını iddia eden Yakupoğlu, yerel mahkeme kararının bozulmasını istedi. Yurtbank yetkilisi Nihat Yurdakök'ün avukatı Alev Türksan da dönemin İştirakler Müdür Yardımcısı olan müvekkilinin kredi verilmesinde, of-shore hesaplarında görev ve yetkisinin bulunmadığını söyledi. Yurdakök'e isnat edilen suç unsurlarının oluşmadığını öne süren Türksan, yerel mahkemece verilen mahkumiyet kararının bozulmasını istedi. ''BEN BU KADAR PARAYI BİR ARADA HİÇ GÖRMEDİM'' Sanık Özcan Kaşlıoğlu'nun avukatı Doğan Özdiler de, müvekkilinin ''iyi niyetli'' olarak ''of-shore kıyı bankası'' kuruluşuna katıldığını, Of-Shore Direktörler Kurulu Üyesi olduğunu, müdahilleri of-shore'a para yatırmaları konusunda yönlendirmediğini ileri sürerek, müvekkilinin beraatını talep etti. Sanık Kaşlıoğlu da yasa, bankacılık norm ve kriterlerine uygun hareket ettiğini savundu. Mevduatların yatırıldığı dönemde görev yapmadığını söyleyen Kaşlıoğlu, paraların kullanılmasında da imzasının bulunmadığını ileri sürdü. Yerel mahkemece verilen adli para cezasını fazla bulduğunu ifade eden Kaşlıoğlu, ''Ben bu kadar parayı bir arada hiç görmedim. Ödemem mümkün değil'' dedi. Sanık Ahmet Uğur Balkaner'in avukatı Osman Hacıbekiroğlu, Uğur Balkaner'in, bankanın ne ortağı, ne hissedarı ne de çalışanı olduğunu belirtti. Uğur Balkaner'in, yalnızca Ali Avni Balkaner'in kardeşi olduğu için yargılandığını iddia eden Hacıbekiroğlu, ''Bizim burada bir sıfatımız yok. Çok büyük bir adli hatayla karşı karşıyayız'' diye konuştu. ''MEMUR MÜDÜRDÜM'' Sanık Cantürk Dedeoğlu'nun avukatı Ergün Cirmen, bilirkişi raporlarının birinde bile müvekkiline ilişkin suç bulunmadığını, suçun ne olduğunu bilmediklerini söyledi. Dedeoğlu da, bankada Cari Hesap Yetkilisi olarak görev aldığını, ''memur-müdür'' olarak görev yaptığını söyledi. Ali Avni Balkaner ile bir kez bile konuşmadığını belirten Dedeoğlu, suçsuz olduğunu savundu. Banka yetkilisi Sanık Süleyman Ekiz de, ''Patronlar kredi almış, ben de Balkaner ile birlikte suçlanıyorum'' dedi. Bankada çalışan en yaşlı ve deneyimli kişi olduğunu belirten Ekiz, of-shore şirketinin kendisinden habersiz, adına kurulduğunu, kendi adına sermaye transferi yapıldığını ileri sürerek, ''Ama benim haberim yok, hisse bana ait değil. Öğrenince hisseleri bankadan birisine devrettim. Ben dolandırıcı değilim. Verilen para cezasını emekli maaşımla 34 yılda ancak öderim'' dedi. Eski Yurtbank Genel Müdürü Engin Aras ise of-shore hesaplarıyla ilgili hiçbir karar vermediğini, namusuyla çalıştığını söyledi. Toplumun fona devredilen bankalar yüzünden çok sıkıntı çektiğini belirten Aras, bu suçu işleyenlere en ağır ceza verilmesi gerektiğini, ancak kendisinin suçsuz olduğunu savundu. BALKANER'İN AVUKATLARI Ali Avni Balkaner'in avukatı Adem Koyuncu da, yerel mahkemenin savunma için yeterli süreyi kendilerine vermediğini iddia ederek, yerel mahkeme kararının bozulmasını istedi. Balkaner'in diğer avukatı Volga Gökçe, 3M AŞ'nin yaptığı konutların Türkiye'de ilk kez Tutsat (mortgage) sistemiyle satılmak istendiğini belirtti. Burada dolandırıcılığın söz konusu olmadığını savunan Gökçe, Yurtbank'tan konut karşılığı verilen kredilerin 3M AŞ'ye aktarılmasının normal olduğunu iddia etti. Gökçe, konut kredilerinin Hazine Müsteşarlığı bilgisinde kullandırıldığını ileri sürdü. Balkaner'in diğer avukatı Fatih Çınar da, TMSF'nin Balkaner ile yaptığı anlaşmanın temelinde Balkaner'in 7 yıl önce bankaya rehin bıraktığı malvarlığına dayandığını belirtti. Balkaner'in, bankaya el konulmadan önce tüm malvarlığının yüzde 49'unu bankaya rehin verdiğini anlatan Çınar, bu malvarlığının ulaştığı değerin alacakları fazlasıyla karşılayacağını iddia etti. Çınar, ''zimmet'' suçunun olmadığını savunarak, ''Bankasına el konulanlardan Balkaner dışında kimse tutuklu değil'' dedi. Avukat Fahrettin Doğan ise müvekkili Balkaner'in borcunu ödeyecek gücü olduğunu, ancak 2 yıldan fazladır hapiste olduğu için bunun gerçekleşemediğini söyledi. Doğan, Türkiye'nin 1999 yılında iki felaket yaşadığını belirterek, ''Biri doğal zelzele, diğeri de banka zelzelesi idi. Depremde ölen 30 bin canın hesabı sadece Veli Göçer'e çıktı. Banka zelzelesinin hesabı ise parayı daha önceden teminat olarak göstermekten kaçınmamış Ali Balkaner'e çıktı. Balkaner ikinci Veli Göçer oldu'' diye konuştu. Doğan, Balkaner'in tahliyesini talep etti. MÜDAHİLLERDEN TEPKİ Bu arada, duruşmayı izleyen of-shorezedelerden bazıları sanık avukatlarının savunmaları sırasında ayağa kalkarak, ''Bizim canımız yandı, paramızı devlet çaldı. Kapalı kapılar ardında iş hallediliyor''diyerek tepkilerini dile getirdiler. Heyet, of-shorezedelerden bazılarını duruşma salonu dışına çıkardı. Of-shorezedeler, sanık ve sanık avukatlarının savunmaları tamamlandıktan sonra duruşma sonunda da söz almak istediler. ''6 senedir mağduruz, neden konuşamıyoruz. Paramızı almamız için bizim de mahkeme kayıtlarına girmemiz lazım'' diyen bu kişilere mahkeme heyeti, zaten kayıtta olduklarını söylediler.Temyiz duruşması savunmalarını yapmayan bazı sanıkların savunma yapmaları için ertelendi. BALKANER'E TOPLAM 16 YIL VERİLMİŞTİ Yurtbank'ın zarara uğratılmasına ilişkin verilen kararın Yargıtay'ca sanıkların durumlarının yeni TCK'ya göre incelenmesi gerektiği görüşüyle bozulmasının ardından yapılan yeniden yargılamada, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, bankanın eski sahibi Ali Avni Balkaner'i, 3 ayrı suçlamaya ilişkin toplam 16 yıl 5 ay 27 gün hapis, 1 milyon 336 bin 700 YTL adli para cezasına çarptırmıştı. Diğer sanıklara da 1 yıl 15'er gün hapis ve 156 bin 200'er YTL adli para cezası ile 6 ay 7'şer gün hapis ve 26'şar bin YTL adli para cezası verilmişti.
<< Önceki Haber Yurtbank Davası ikinci kez Yargıtay'da Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER