İhracat rakamları açıklandı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, bu yıl mart ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına göre, yüzde 22,81 artışla 11 milyar 723 milyon dolara yükseldi.

İhracat rakamları açıklandı

İhracat, yılın ilk 3 ayında yüzde 20,74 artışla 31 milyar 390 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Son 12 aylık dönemde ise bir önceki döneme göre yüzde 15,15 artışla 119 milyar 368 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Mart ayında en fazla ihracatı 1 milyar 955 milyon dolar ile otomotiv endüstrisi sektörü yaparken, hazır giyim ve konfeksiyon sektörü 1 milyar 430 milyon dolar ile ikinci sırada, çelik sektörü ise 1 milyar 391 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı. Tarım sektörü, mart ayında 1 milyar 484 milyon dolar ihracatla toplam içinde yüzde 12,66 pay alırken, sanayinin payı 9 milyar 956 milyon dolarlık ihracatla yüzde 84,93, madencilik ürünlerinin payı ise 282 milyon dolar ile yüzde 2,41 oldu. Mart ayında sektörler içinde en fazla ihracat artışını yüzde 92,77 ile tütün ve mamulleri sektörü, yüzde 58,77 ile gemi ve yat sektörü, yüzde 40,32 ile de su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü yakaladı. Büyükekşi, Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nde ihracat rakamlarını açıklamak için Devlet Bakanları Zafer Çağlayan ve Faruk Çelik'in de katıldığı basın toplantısında, Bursa'nın sanayi üretimi ve ihracat açısından ülkenin en önemli illerinin başında geldiğini ifade etti. Büyükekşi, dünya çapında sergilediği vizyon ile öne çıkan Bursa'nın, Türk eğitim sistemine bir okul hediye etmesinin tesadüfi olmadığını söyledi. Eğitim sisteminin iş dünyasının ihtiyacına cevap verecek insan kaynağı yetiştirmedeki sıkıntısının herkesçe bilindiğini vurgulayan Büyükekşi, şöyle konuştu: ''Bir tarafta üst düzeyde eğitim görmüş üniversiteli işsiz ordusu. Diğer tarafta ise vasıflı eleman sıkıntısını bir türlü gideremeyen iş dünyamız var. Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği, bu ihtiyaçtan yola çıkarak 2008 yılında bu okulu hayata geçirmeye karar verdi. Bu okul, ülkemizin en önemli üretim ve ihracat sektörü haline gelen otomotiv endüstrisinin geleceği düşünülerek inşa edildi. Bu okuldan mezun olacak çocuklar çok şanslı olacak. Çünkü uygulanan programlarla meslekî bilgi ve becerileri kazanacak. İş hayatına hazırlanacak. Yabancı dili en üst düzeyde öğrenecekler. Mezun olduklarında çok kolay iş bulacaklar. Bu okul başka sektörlerimize de örnek oldu. İMMİB İstanbul Tasarım Teknolojileri Meslek Lisesi ve Çelik İhracatçıları Birliğinin İskenderun ve Kocaeli'de tam donanımlı iki meslek lisesinin yapımına başlanıyor. Bu okulun hayata geçirilmesinde emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyorum.'' Büyükekşi, Bursa'nın gerçekleştirdiği 11 milyar dolar ihracatla Türkiye'nin en fazla ihracat yapan ikinci ili olduğunu ifade ederek, ''Bursa, dünyada bizi başarıyla temsil ediyor. Bursa'daki fabrikalar üst üste kalite ödülleri alıyor. Birçok ülkedeki fabrikalarla kıyaslandığında Bursa'daki fabrikalarımızın üretim kalitesi çok üst noktalara çıkıyor'' dedi. -OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜN HEDEFLERİ- Bursa'nın dünya çapında bir il olduğunu dile getiren Büyükekşi, şöyle devam etti: ''Bu noktada otomotiv sektörümüzden de bahsetmek istiyorum. Otomotiv sektörü, bizi 2023 ihracat hedefimize taşıyacak en kilit sektörlerin başında geliyor. Otomotiv sektörünün 2023 ihracat hedefi 75 milyar dolar. 2023 yılında dünya otomotiv ticaretinin 1,1 trilyon dolardan 3,1 trilyon dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz. Eğer biz 75 milyar dolarlık ihracat hedefimizi gerçekleştirirsek dünya ticaretinden aldığımız payı yüzde 1,56'dan yüzde 2,40'a çıkaracağız. Geldiğimiz noktada, Türk markalı bir otomobili dünyaya armağan etmemizin vakti geldi. İşte bu yüzden bizim bu sektörümüzü desteklememiz, bu sektörümüzün arkasında durmamız gerekiyor.'' Büyükekşi, mart ayının meclisleri açısından son derece hareketli bir ay olduğunu, ilk olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün TİM'i ziyaret ettiğini, daha sonra da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Türkiye'nin 2023 İhracat Stratejisi'ni kamuoyuna açıkladıklarını söyledi. Devletin en üst kademesinin ihracatçıya desteği ve güveninin, kendileri için büyük bir moral ve motivasyon olduğunu ifade eden Büyükekşi, ''Bizlere böyle bir motivasyon verdikleri için hem Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'e hem de Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyorum'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan ile 24 Mart Perşembe günü Türkiye'nin 2023 Stratejisi'ni tüm kamuoyuna duyurduklarını belirten Büyükekşi, şunları söyledi: ''Sayın Başbakanımızın bu stratejiye gösterdiği yakın ve sıcak ilgi bizleri son derece gururlandırdı, umutlandırdı. İhracat stratejimizi muhalefet parti liderlerine sunmak için kendilerine gideceğiz. Randevu talebinde bulunduk. Amacımız tüm siyasi partilerin gündemine ihracatı almaları. Başbakanımızın da ifade ettiği gibi 6 yılda ihracatı 3,5'e katladık. 12 yılda yine 3 kat artırırsak 500 milyar dolar rakamına varacağız. Sayın Başbakanımızla beraber kamuoyuna sunduğumuz Türkiye'nin 2023 ihracat stratejisini Devlet Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan'ın liderliğinde tamamladık. Projeye başından sonuna kadar büyük destek oldu, her toplantımıza katıldı. Liderliği ve verdiği destek için kendisine çok teşekkür ediyorum.'' -MERKEZ BANKASININ ÖNLEMLERİ- Büyükekşi, Merkez Bankasının aralık-ocak ayında aldığı önlemlere mart ayında yenilerini eklediğini ifade ederek, ''Bankaların zorunlu karşılıklarını tekrar yükseltti. Merkez Bankası, 18 Eylül 2010'da TİM'e yapılan ziyaretin ardından ekim ayından itibaren döviz rezervlerini artırmaya başladı. 3 hafta kadar bu programa devam ettikten ve 3 milyar dolar aldıktan sonra kasım ve aralık ayında iki defa faiz indirimine gitti. Faizleri indirirken munzam karşılık oranlarını artırmaya başladı. Maalesef önlem almakta geç kaldı'' dedi. Faizler indirilip munzam karşılık oranları artırılmaya başlayınca ilk başta TL'nin değer kaybettiğini vurgulayan Büyükekşi, ''Ancak mart ayında sadece munzam karşılık oranlarını artırınca dolaylı olarak politika faizlerini yukarı çekmiş oldu'' diye konuştu. Merkez Bankasının bu politikası sonucu, bankaların krediye yer açmak için bono portföylerini boşaltmaya başladığını dile getiren Büyükekşi, şöyle devam etti: ''Bankaların boşalttığı portföyü yabancılar alıyor. Türkiye'ye sıcak para girişi yeniden hız kazanıyor. Bu sebeple TL değer kazanmaya başladı. Munzam karşılıkları artırmanın yabancılara hiç bir maliyeti yok. Maliyeti üstlenen yerli bankalar. Bankaların yükü artınca piyasada faiz yükseliyor. Faiz artışı ile birlikte daha fazla sıcak para giriyor. Kasım ayından beri yaklaşık 9 milyar dolarlık sıcak para girişi oldu. Merkez Bankası Mart ayında faiz indirmeyerek büyük bir şansı kaçırdı. Merkez Bankası bu son hamlesi ile korkarız ki tekrar en başa dönmüş oldu. Önerimiz, Merkez Bankası'nın bu aşamadan sonra döviz alımlarını mutlaka artırmasıdır.'' Büyükekşi, dünya ve yakın coğrafyadaki gelişmeleri büyük bir dikkatle takip ettiklerini, Cumhurbaşkanı Gül liderliğinde Gana ve Gabon'a gittiklerini, ardından da Başbakan Erdoğan liderliğinde Irak'ı ziyaret ettiklerini söyledi. -IRAK PAZARI VE İHRACAT- Ortadoğu'da yaşanan siyasi gelişmelerin hız kesmeden devam ettiğini vurgulayan Büyükekşi, şunları kaydetti: ''Reform ateşi tüm Ortadoğu'yu sardı. Türkiye'nin bu süreçte pasif olmak yerine aktif bir rol üstlenmesinden memnunuz. İzlenen politikaların sonuçlarını Başbakanımızın Irak ziyaretinde de gördük. Türk heyetine gösterilen ilgi, açıkçası göğsümüzü kabarttı. Irak ile gelişen ilişkileri iki açıdan önemli görüyoruz. Vurgulamak istediğimiz ilk nokta şu, ülkemizin genişleyen dış siyaset vizyonunun komşularımız ile ticaretimize olan pozitif etkisi. Irak'a 2002 yılında ihracatımız yoktu. Daha sonra hızlı bir şekilde ihracat artışı başladı. 2003 yılında 829 milyon dolar olan ihracatımız 2005 yılında 2,8 milyar dolara, 2010 yılında 6 milyar dolara ulaştı. Irak 2010 rakamlarına göre en fazla ihracat yaptığımız 5. pazarımız oldu. 2011'in ilk 3 ayında Irak'a ihracatımız yüzde 40 arttı. Irak en fazla ihracat yaptığımız 4. pazar konumuna yükseldi. İkinci önemli nokta ise, Irak ile gelişen ilişkilerimizin benzer ülkeler ile ileride kuracağımız ilişkilere ışık tutuyor. Irak'ta yaşanan her türlü olumsuzluğa rağmen şu an ciddi bir dış ticaret hacmi yakaladık. Bunun sebebi Irak'ın yavaş yavaş siyasi istikrara doğru gitmesi. Dolayısıyla şu an yaşanan karmaşa sona erdiğinde, Libya da aynen Irak gibi olacak, Suriye de, diğer ülkeler de. Bir düzen oluşmaya başladıktan sonra Türkiye'nin önü açık. Bu ülkeler ile dış ticaretimiz gelişecek. Bu ülkelere yatırımlarımız artacak.'' -ORTADOĞU'YA YAPILAN İHRACAT- İlk 3 aylık ihracat rakamlarına bakıldığında Ortadoğu ülkelerine ihracatın genel olarak yükseldiğini belirten Büyükekşi, ilk çeyrekte Ortadoğu ülkelerine yaptıkları ihracatın yüzde 33 artarak, 5,7 milyar dolara yükseldiğini söyledi. Büyükekşi, ilk çeyrekte Birleşik Arap Emirlikleri'ne yapılan ihracatın yüzde 72, İran'a yüzde 48, Irak'a yüzde 40, Suudi Arabistan'a yüzde 16 artış gösterdiğini dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu: ''Bu ülkeler başarılı ihracat performansı sergilediğimiz ülkelerin başında geldi. Diğer taraftan siyasi karışıklık yaşayan bazı Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine ihracatımız geriledi. Libya'ya yaptığımız ihracat ilk çeyrekte yüzde 43, Mısır'a ve Yemen'e yüzde 24, Tunus'a yüzde 20, Suriye'ye yüzde 5 azaldı. Mart ayı rakamlarına baktığımızda ise, aylık ihracatın Libya'ya yüzde 87, Yemen'e yüzde 63, Ürdün'e yüzde 28, Mısır'a yüzde 27, Bahreyn'e yüzde 22, Suudi Arabistan'a yüzde 11, Cezayir'e yüzde 11 ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne de yüzde 5 azaldığını gördük. Yaptığımız simülasyona göre, eğer Ortadoğu'da bu karışıklıklar yaşanmasaydı ihracatımız bu ay yüzde 22,8 değil, yüzde 29 artış gösterecekti.'' -AB ÜLKELERİNE İHRACAT- Diğer taraftan, AB'ye yapılan ihracatın yükselmeye devam ettiğini vurgulayan Büyükekşi, Avrupa ekonomilerinin toparlanma sürecine girdiğini, Bunun da AB'ye ihracata olumlu yansıdığının altını çizdi. Seçime giden Türkiye'de iş dünyasında bir tedirginlik olmadığını belirten Büyükekşi, ''İş dünyası önünü görebiliyor. Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki krize rağmen ihracatımız büyüyor. Avrupa pazarı canlı. En büyük ihracat yaptığımız pazarda ise, ihracatımız ilk çeyrekte sırasıyla Almanya'ya yüzde 28, İtalya'ya yüzde 24, İngiltere'ye yüzde 22, Fransa'ya da yüzde 1 artış gösterdi. Öte yandan ihracatımız İspanya'ya yüzde 16, Hollanda'ya yüzde 40, Romanya'ya yüzde 13, Ukrayna'ya yüzde 40 artış gösterdi. Gelişmekte olan ülkelere de ihracatımız artmaya devam ediyor. İlk çeyrekte, Rusya'ya yüzde 53, Hindistan'a yüzde 52, Brezilya'ya yüzde 28, Çin'e de yüzde 6 arttı'' dedi. -MART AYI İHRACAT RAKAMLARI- Mart ayında en fazla ihracat yapan 10 ile bakıldığında Kocaeli'nin ihracatının yüzde 57, Hatay'ın yüzde 41, Denizli'nin yüzde 39, İstanbul'un yüzde 27, Gaziantep'in yüzde 26, Ankara'nın yüzde 19, Sakarya'nın yüzde 18, İzmir'in yüzde 15, Manisa'nın yüzde 14 arttığına dikkati çeken Büyükekşi, Bursa'nın ihracatının ise yüzde 19 daraldığını bildirdi. Kriz sonrasının rekor büyüme rakamlarının yakalandığını ifade eden Büyükekşi, şunları kaydetti: ''Mart ayı ihracat rakamları da kriz sonrasının en yüksek rakamları. Son 32 ayın da en yüksek rakamı. Sadece mart ayları göz önüne alındığında Cumhuriyet tarihinin en yüksek mart ayı rakamları. Bir rekordur. Mart ayında ihracatımız, 2010 yılının aynı ayına göre yüzde 22,81 artışla 11 milyar 723 milyon dolar olurken, yılın ilk üç ayında yüzde 20,74 artışla 31 milyar 390 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Son 12 aylık dönemde ise yüzde 15,15 artışla 119 milyar 368 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Mart ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 955 milyon dolar ile otomotiv endüstrisi sektörümüz yaparken, hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüz 1 milyar 430 milyon dolar ile ikinci sırada, çelik sektörümüz ise 1 milyar 391 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı. Tarım sektörlerimiz mart ayında 1 milyar 484 milyon dolar ihracatla toplam içinde yüzde 12,66 pay alırken, sanayinin payı 9 milyar 956 milyon dolar ihracat ile yüzde 84,93, madencilik ürünlerinin payı ise 282 milyon dolar ile yüzde 2,41 oldu.'' Büyükekşi, mart ayında sektörler içinde en fazla ihracat artışını yüzde 92,77 ile tütün ve mamulleri sektörü, yüzde 58,77 ile gemi ve yat sektörü, yüzde 40,32 ile de su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörünün yakaladığını sözlerine ekledi. Türkiye'nin, mart ayında toplam ihracatının yüzde 84,93'ünü gerçekleştiren sanayi grubunda yüzde 23,29 artışla 9 milyar 956 milyon 26 bin dolarlık, yüzde 12,66'sını oluşturan tarım grubunda yüzde 20,88 oranındaki artışla 1 milyar 484 milyon 457 bin dolarlık ve yüzde 2,41'ini oluşturan madencilikte yüzde 16,53'lük artışla 282 milyon 182 bin dolarlık ihracat yapıldı. Sanayi sektörü altbaşlığı altında yüzde 65,04 payla ilk sırada yer alan sanayi mamulleri içinde en büyük payı yüzde 16,68 ile otomotiv endüstrisi alırken, bunu yüzde 12,20'lik payla hazırgiyim ve konfeksiyon ve yüzde 11,86'lık payla çelik sektörü izledi. Aynı dönemde, en yüksek ihracat artışı yüzde 92,77 ile tütün ve mamüllerinde gerçekleşirken, bu sektörü yüzde 58,77 ile gemi ve yat, yüzde 40,32 ile su ürünleri ve hayvansal mamüller takip etti. Zeytin ve zeytinyağı ürünlerinde yüzde 11,58'lik gerileme olurken, çimento ve toprak ürünlerinde yüzde 7'lik düşüş yaşandı. Türkiye ihracatında mart ayında ilk 10 ülke, Almanya, İtalya, İngiltere, Irak, Fransa, Rusya Federasyonu, ABD, İspanya, Hollanda, Romanya, olarak sıralandı. AA
<< Önceki Haber İhracat rakamları açıklandı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER