Seçim ve sandık güvenliği için alınan önlemler gerçekçi mi?

Seçimlerde usulsüzlük yapılacağı endişeleri nedeniyle seçim ve sandık güvenliği, seçim sürecinin önemli bir parçası haline geldi. Peki seçim ve sandık güvenliği önlemleri nelerden oluşuyor?

SHABER3.COM

Türkiye'de yaklaşık 61 milyon 441 bin seçmen, beş yıl boyunca görev yapacak yerel yöneticilerini seçmek için bu pazar sandık başına gidecek.

31 Mart'ta yapılacak mahalli idareler seçimlerinde 30 büyükşehir belediye başkanının yanı sıra bin 363 belediye başkanı, bin 282 il genel meclisi üyesi ve 21 bin 1 belediye meclisi üyesi belirlenecek.

Seçim sürecinde demokratik bir hak olan oy vermenin yanı sıra seçim güvenliğine dair tedbirler de önem taşıyor.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, seçim güvenliği için 31 Mart'ta, emniyet, jandarma, sahil güvenlik, korucu, gönüllü koruculardan oluşan 594 bin personelin görevlendirildiğini bildirdi.

Yerlikaya'nın verdiği bilgiye göre, seçim güvenliği kapsamında 324 bin Emniyet Genel Müdürlüğü, 197 bin Jandarma Genel Komutanlığı, 2 bin 850 Sahil Güvenlik Komutanlığı ve 53 bin güvenlik korucusu ve 17 bin gönüllü güvenlik korucusu görev yapacak.

Türkiye'de özellikle 2014'ten sonra seçmendeki seçim ve sandık güvenliği kaygısı arttı. Seçim ve sandık güvenliği için gönüllü oluşumlar ortaya çıktı.

Peki seçim ve sandık güvenliği önlemleri nelerden oluşuyor?

Müşahidin görevi ne?

Müşahit, sandık kurulunun toplanmasından itibaren, oy verme, sayım, döküm, tasnif ve tutanakların tutulması gibi işlemleri takip edip sandık kurulunun görevini kanuna uygun şekilde, şeffaf ve tarafsız olarak yürütüp yürütmediğini denetleyen, gerektiği yerlerde itiraz eden gönüllü gözlemcilere deniyor.

Sandık başı işlemlerini takip etmek üzere, siyasi partiler ve bağımsız adaylar müşahit gönderebiliyor. Müşahit olabilmek için seçime katılan bir siyasi partiden müşahit belgesi temin etmek gerekiyor. O partiye üye olunması gibi bir zorunluluk yok. Seçim günü müşahit olarak görev yapabilmek için başvurulan parti tarafından verilen müşahit görev belgesi müşahidin yanında bulunması şart.

Müşahit olabilmek için gönüllü bağımsız platformlar tarafından da faaliyetler yürütülüyor.

Oy ve Ötesi'nin hedefi 50 bin gönüllü

Oy ve Ötesi, 2014'ten bu yana Seçim Kanunu'na uygun olarak faaliyetlerine devam ediyor. 31 Mart'ta tam 10. yılına girecek olan platform, 49 ilde 50 bin gönüllü ile organize olmayı hedefliyor.

DW Türkçe'ye konuşan Oy ve Ötesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bilgiç, "Biz planladığımız organizasyon ile 53 milyon 525 bin kişinin oylarına sahip çıkmak ve gözlemlemek istiyoruz. Şu an hedeflediğimiz rakama yakın değiliz. Bu hafta hem görsel hem de basılı medyada gönüllü çağrısı yapmaya devam edeceğiz. Hedeflediğimiz rakama ulaşmayı umut ediyoruz" diyor.

Genel seçim ile yerel seçim dinamikleri açısından birbirinden farklılaştığını, yerel seçimlerde partiler ve liderler yerine şahıslar ve adayların ön planda olduğunu anlatan Bilgiç, "Bu noktada insanlar başkan ve meclis üyesi görmek istediği adaylar adına çalışabiliyor. Bir de geçtiğimiz seçime göre aday sayısı da çok fazla. Bu da gönüllü sayımızı etkiliyor" diye devam ediyor.

"Bir motivasyon kaybı var"

Öte yandan geçen seçime göre insanların ilgisinin daha az olduğuna işaret eden Bilgiç, sadece müşahit olma noktasında değil sandığa gidip oy kullanma noktasında da bir motivasyon kaybı olduğu görüşünde.

Yerel yönetimlerin çok kıymetli olduğunu belirten Bilgiç, bu seçimde  toplu taşıma hizmetlerinden, çevre temizliğine, bordür tasarımından sokak hayvanlarına ve yolların durumundan parklara çevreyi ve günlük yaşamı etkileyecek adayların seçileceğini belirterek insanlara kentlerine ve sandıklarına sahip çıkmaları gerektiğini hatırlatıyor.

Oy ve Ötesi gönüllüleri, Türkiye'deki seçim kanununa göre bir siyasi partinin ya da bağımsız adayın müşahiti/sandık gözlemcisi olarak seçimlerde yer alabiliyor. Platform, bu noktada seçime giren siyasi partiler ve bağımsız adaylar ile görüşüp buna göre müşahit organizasyonu yapıyor. Müşahit sandık kurullarının oluşturulması, zarf ve pusulaların mühürlenmesi, oy verme sürecinin gözlenmesi, oy verme süreci bittikten sonraki tasnif ve sayım işlemlerinin tamamını gözlemleyebiliyor. Ayrıca gerek gördüğü hallede de sözlü ve yazılı olarak itiraz hakkı da bulunuyor.

Sandık kurulu nasıl oluşuyor?

Resmi Gazete'de yayımlanan genelgeye göre sandık kurulu kamu görevlileri arasından seçilen bir başkan, 6 asıl ve 6 yedek üyeden oluşuyor. Sandık kurulunun başkan dışındaki üyeleri son milletvekili seçimlerinde o ilçede en fazla oy alan beş partiden bildirilen isimlerle oluşturuluyor. Sandık kurulu başkanının göreve gelmemesi halinde, kamu görevlileri arasından belirlenen üyenin, bu üyenin de bulunmaması durumunda en yaşlı üyenin kurula başkanlık etmesi gerekiyor.

Sandık çevresinde düzenin sağlanması sandık kurulu başkanına, sandığın konulduğu bina ve çevresi ise bina sorumlusuna ait.

Zarfların ve pusulaların mühürlenmesi sandık kurulunun görevleri arasında bulunuyor. Zarfların ve pusulaların mühürlendiği tutanak defterine yazılması gerekiyor.

Gönüllüler hangi zorluklarla karşılaşıyor?

Oy ve Ötesi seçim günlerinde bir çağrı merkezi kurarak gönüllülerin karşılaştığı sorunları bu çağrı hattı ile çözüyor. Bu çağrı merkezine gönüllülerin yanı sıra siyasi partilerin sandık kurulu üyeleri ile sandık kurulu memur üyeler de arama yapabiliyor.

Mehmet Bilgiç, "Bizim karşılaştığımız en büyük problemlerden bir tanesi müşahitlerimizin sandık kurulu oluşturulurken sandık bölgesine alınmak istenmemesi. Bir diğer karşılaştığımız zorluk da müşahitlerin sınıf içerisinde durmalarına izin verilmemesi. Biz eğitimlerimizde bu olası aksaklıklar üzerine bilgilendirmelerde bulunuyoruz zaten. Yine de zorluklar yaşanırsa çağrı merkezi vasıtasıyla çözmeye odaklanıyoruz" diyor.

Islak imzalı tutanak nedir?

Oy verme işlemi tamamlandıktan sonra sayım ve döküm açık olarak yapılıyor. Oy verme yerinde bulunan müşahitler sayım ve dökümü izleyebiliyor.

Tutanak doldurulduktan sonra, Sandık Başkanı ve Sandık Kurulu Üyeleri tarafından imzalanıp Sandık Kurulu mührü ile mühürleniyor. İmzasız ve mühürsüz tutanaklar geçersiz sayılıyor. Sandık sonuçları ıslak imzalı tutanak şeklinde tutulup ıslak imzalı oy tutanağı olarak adlandırılıyor.

Sandıklar tutanağa bağlandığında parti ve bağımsız platformların temsilcileri o tutanakların bir kopyasını alıp kendi sistemlerine yüklüyor ve vatandaşlar bu sistem üzerinden hangi sandıkta hangi partinin ne kadar oy aldığını görebiliyor. Tutanak örnekleri ayrıca vatandaşların görebileceği şekilde asılıyor.

Sandık sonu tutanakların düzenlenmesinden sonra ilçe ve il birleştirme tutanakları siyasi parti temsilcilerinin huzurunda düzenleniyor ve eş zamanlı olarak siyasi partiler ile paylaşılıyor.



Oy ve Ötesi'nden çağrı

Türkiye, seçimlere katılımın en yoğun olduğu ülkelerin başında geliyor.

Türkiye'de sandık güvenliği noktasında bir boşluk olduğunu düşünüp ülke demokrasisine katkı sağlamak adına 10 yıl önce yola çıktıklarını belirten Mehmet Bilgiç, şimdiye dek 500 binden fazla gönüllüyle 11 seçimde görev aldıklarını, seçim güvenliğine ilişkin eğitimlerine de yaklaşık 3 milyon kişinin katıldığını aktarıyor.

Vatandaşların oylarının sandığa birebir yansımasının önemine işaret eden Bilgiç, "Bu noktada herkese bir vatandaşlık görevi olarak oylara ve sandıklara sahip çıkmak adına müşahitimiz olmaya davet ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup, 18 yaşını geçen ve seçmen yeterliliğine sahip herkes müşahit olabilir. Daha çok kişi ile daha güçlü işler başarabiliriz" diye konuşuyor.

Seçim sonuçlarının kesinleşmesinden sonra tüm sandık sonuçlarına ve ıslak imza tutanaklarına Yüksek Seçim Kurulu'nun internet adresinden erişilebilecek.
<< Önceki Haber Seçim ve sandık güvenliği için alınan önlemler gerçekçi... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER